13 Nisan tarihinde hükümet, Milli Savunma Stratejisini onayladı.
Strateji, şimdiki Askeri Doktrini ve Askeri Stratejiyi Bulgaristan'ın
savunmasına ilişkin geçen yılın Ekim ayında onaylanan yeni Beyaz Kitap
ve Kasım 2010'da NATO'nun Lizbon zirvesinde kabul edilen paktın yeni
Stratejik konsepti ile uyum haline getirip güncelleştirecek. Milli
savunma ufkunda ne gibi yenilikler görünüyor?
Bir bütün olarak Bulgaristan'ın milli savunması, NATO'nun toplu
savunması ve AB'nin güvenlik ve savunma politikası bağlamında
gerçekleşmeye devam edecek. Olası ani silahlı saldırı durumunda NATO
kuvvetlerinin konuşlanmasını sağlayacak olan ordumuz bundan sonra ise
NATO tarafından tayin edilen komutanın komutasına geçecek.
Bulgaristan topraklarında bulunan stratejik tesislere uzak
bölgelerdeki devletler tarafından balistik roket saldırılarının
düzenlenmesi tehlikesinin artmakta olduğu gibi etkileyici bir sonuç
yapılmaktadır. Muhtemel saldırı kaynağı gösterilmiyor, ancak sadece
İran'ın Bulgaristan'a erişebilecek savaş roketleri bulundurduğu
malümdur. Stratejide bu tehlikeden dolayı Bulgaristan'ın NATO'nun
füzesavar savunma sistemine dahil edilmesi gerektiği belirtiliyor.
Silahlı kuvvetlerimizin katılacağı misyon türleri, şimdiye kadar
olduğu gibi savunma, uluslararası barış ve güvenliğe destek ve barış
ortamında milli güvenliğe katkı misyonu olmak üzere 3 kalıyor.
Uzun uluslararası operasyonlara katılıma gelince ise stratejide
görevlendirilecek personelin bin kişiyi aşmaması öngörülüyor. Bu
şekilde strateji, şimdi 750 kişi olan askeri personelin 250 erle
artırılması imkanını sağlıyor.
Uluslararası misyonlarda şimdiye kadar kara kuvvetleri dışında deniz
kuvvetleri de görevlendiriliyordu. Yeni onaylanan stratejide
uluslararası misyonlara helikopter ve mürettebatlarla hava
kuvvetlerinin de katılmaları öngörülüyor.
Stratejiye göre savunma bütçesi, GSYİH'ya göre en az yüzde 1,5
oranında olmalıdır. NATO'ya üyeliğinin ilk yıllarında gayri safi
yurtiçi hasılasının yüzde 2,8-2,2'lik bölümünü ayıran Bulgaristan, bu
kriter açısından paktta ilk sıralarda yer alıyordu. Ekonomik krizden
dolayı 2010 yılında askeri bütçe, yüzde 1,4'üne düştü ve ülkemiz
tekrar birinci sıraya yerleşti, ancak bu sefer Orta ve Doğu Avrupa'da
savunma harcamalarını en çok kısıtlayan devlet olarak. Stratejide
öngörülen bütçe artışı 2010 yılına kıyasla büyük olmadığı için yeni
silahlanma ve ordu modernizasyonuna yönelik önemli haracamaların
yapılmasına müsaade etmeyecek.
Yeni onaylanan Milli Sasvunma Stratejisi, değişikliklere açıktır.
Askeri, siyasi ve ekonomik gerçeklere göre 2015 yılında gözden
geçirilmesi planlanan strateji, 2020 yılında yeniden değerlendirilip
düzenlenecektir.
Çeviri : Tanya Blagova
 

 
 
0 yorum:
Yorum Gönder