AA
Telekulak Skandalı
4 Nisan 2013 Perşembe |
AA
İntiharlara Karşı Toplu Dua Önerisi
Zülkara - Bulgaristan'ın en güzel kızı
17 Nisan 2012 Salı |
ve resim sanatını çok sevdiğini belirten Arifova, güzellik manevi
güzellikle desteklenmezse bir işe yaramadığını söylüyor.
Mahmut Kaşkar
Başkonsolos, Osman Paşa'nın karargâhının bulunduğu yeri ziyaret etti
16 Nisan 2012 Pazartesi |
karargâhının bulunduğu yeri ziyaret etti. Başkonsolos Şen Plevne'ye
bağlı Niğbolu (Nikopol) ilçesini ziyaret ederek, soydaşlarımızla da
görüştü.
Filibe Başkonsolosluğu Facebook Sayfası
Balkan Senfoni Orkestrasından Filibe'de konser
Filibe'de düzenlenecek üniversiteye bağlı BALKAN SENFONİ
ORKESTRASI'nın konserine davet ediyor. Tarih : 17 Nisan 2012, Salı,
Saat : 19:00, Yer : Filibe Drama Tiyatrosu ("Knyaz Aleksandır I"
No:38, Merkez). Giriş ücretsizdir. Şef Doç. Aaminbay Sapayev
yünetimindeki orkestranın konser programı:
1-W.A Mozart "Saraydan Kız Kaçırma Operasından "Uvertür"
2-A. Sapaev "Ballad"
Solist : Doç. Aminbay SAPAEV (Viyolonsel)
3-J. Strauss "Persian March"
4-J. Strauss "Polka-av" op.273
5-A. Nabiyev "Sözsüz Şarkı"
Solist:Yrd. Doç. Akın ARABOĞLU(Piyano
6-A.Khaçaturyan "Lezginka"
7-L.Anderson "Plink-Plank-Plunk"
8-A.Cherkin "Sevdana"
Solist: Yrd. Doç. Ahmet Hamdi ZAFER(Keman)
9-J. Brahms "Macar Dansı" No.1
10-W.A.Mozart "Türk March"
11-Kara-Karaev "Dans"
12-A.Khaçaturyan "Sabre Dans"
I.KEMAN FLÜT
Yrd.Doç. Ahmet Hamdi ZAFER Öğr. Gör.Senem GÜZEY
Okt. Özlem Duygu ÖZTÜRK Okt. Burcu COŞKUN
Arş.Gör.Gülce Sevi ÖZSOY İrem KARAKAYA
Ezgi KARABACAK Aylin SAİN
Elif SAKIZLI Gülce İNCELER
Özlem Beste ÖZEL Tuğba ÖNVER
Gökhan YENİADA Gizem YEDİÇAM
Buse KORKMAZ OBUA
Deniz Ece KALELİ Okt. Zerrin TAN
Peter MAKAEV Sedef TEMİZ
Elif Begüm EDİRNE
2.KEMAN KLARNET
Doç. Dr. Erol TARKUM Doç. Ali AKBAROV
Yrd. Doç. Aslı GİDERGİ Yrd. Doç. Deniz YAVUZ
Renel MOLLA Öğr.Gör.Oktay BAĞIROV
Manolya İpek YEGİN Okt.Vahdet ÇALIŞKAN
Pınar HAYBAT Cemil ABDULLAYEV
Gizem TAŞKIRAN Şerif BAĞIROV
Özge ŞEN Meltem GÜLER
AJANS BG
Yunanistan'daki birçok şirket Bulgaristan'a göç ediyor
15 Nisan 2012 Pazar |
merkezlerini Bulgaristan'a taşıdığı, ya da Bulgaristan'a çok sayıda
Yunan şirketinin kurulduğu ortaya çıktı.
Azınlıkça Online ekibinin Türkçeye çevirdiği habere göre
Bulgaristan'daki Yunan şirketlerinin sayısı 2.560'ı bulurken, merkezi
Blagoevgad olan 880 işletmenin 2011 yılında kurulduğu ortaya çıktı.
İşadamlarına göre, Yunanistan'daki yüksek vergiler ve vatandaşların
içinde bulunduğu kötü maddi durum Kuzey Yunanistanlı işadamlarını
çözümü komşu Bulgaristan'da aramaya sevk etti. Özellikle de düşük
vergi (kârlar üzerinden %10), ucuz işgücü (çalışanların maaşı 300
Euro'yu geçmiyor) ve düşük işletme maliyetleri Bulgaristan'da şirket
kurmayı cazip kılan nedenler arasında gösteriliyor.
İşyeri kiraları da metrekareye göre büyük şehirlerin merkezlerinde 150
ile 300 Euro arasında, küçük şehirlerde ise 100 ile 250 Euro arasında
değişiyor. Tarım arazileri için de fiyatların çok uygun olduğu ifade
edilirken, arsaların dönümü 300 ile 500 Euro arasında değişen
fiyatlardan satıldığını, ya da dönümü yıllık elli Euro'dan kiralandığı
kaydediliyor.
Umuda yolculuğun adı Dambalı
6 Mayıs 2011 Cuma |
Almanya'da gurbetçilere Bulgaristan polisi uyarısı
5 Mayıs 2011 Perşembe |
Berlin plakalı kırmızı VW Touran, Bulgaristan’ın dar bir dağ yolunda yavaşça ilerliyor. Şoför, yoldaki çukurlar nedeniyle, hız sınırının bazen 50 kilometreye indirildiği sözde otobandan sonunda kurtulmuş olmasına seviniyor. Tabii ki bu, çok sayıda Bulgar plakalı BMW ya da Mercedes’in 120 kilometrenin üzerine çıkmasını engellemiyor. Normalde her yerde polis kontrolü yok. Ancak Alman sürücü, bir süre sonra bu dar dağ yolunda duran iki polisi görüyor ve “nihayet“ diyerek bu iki polisin adil davranmasını umuyor. Ancak polisler özellikle onun otomobilini durduruyor. Gerekçeleri ise aşırı hız.
Bu tarz olaylar Bulgaristan’da sürekli yaşanıyor. Motorwelt dergisi, “geçen sene yaz döneminde Almanya Otomobil Kulübü ADAC’a en çok şikâyetin Bulgaristan’dan geldiğini yazıyor. “Diğer araç kontrollerinde de somut suç bulunmamasına rağmen para ödemek zorunda kalındı. Otomobiller durduruluyor ve bitmek bilmeyen kontrollerde araçtaki eşyalar boşaltılıp tekrar yükleniyor" şeklinde konuşan ADAC Sözcüsü Otto Saalmann, bunun hiç de hoş bir durum olmadığını belirtti.
Turistler için bir başka sorun ise Bulgar otobanlarında keyfi geçiş ücreti uygulaması. Güzergâha göre fiyatlar bir kaç misli fazla olabiliyor.
Peki, buna karşı ne yapılabilir?
Polise itiraz etmenin yararı olmuyor. Çünkü biraz daha fazla para kazanmak isteyen trafik polisi cezayı kolayca yerinde tahsil edebiliyor. Yabancı sürücü tabii ki cezayı ödemek için bir sonraki karakola gitmeyi talep edebiliyor. Ancak transit yolcu, acelesi olduğu için daha fazla zaman kaybetmek istemiyor. Ceza da çok yüksek olmayınca parayı yerinde ödüyor.
Bu arada Bulgaristan İçişleri Bakanlığı, internet sayfasında rüşvetçiyi şikâyet etme imkânı sağlıyor. İnternete girerek şikâyette bulunmak mümkün.
Peki, Alman sürücülerin, Bulgaristan’daki yaz sezonu için bu tarz tehlikelere hazırlıklı olmaları gerekiyor mu? Bulgaristan’da üç kez tatil yapan ve polislerle henüz benzeri bir olay yaşamamış olan Otto Saalmann, "Tüm bu olanlara kuşkuyla yaklaşılmalı. Alman turistler araçlarıyla her yere gidiyorlar ve yaz sezonunda nereye gidildiği de o kadar önemli değil. Dolandırıcının gözü turistte diyerek, her yerde hırsız ve dolandırıcılarla karşılaşmanın mümkün olduğuna dikkat çekti.
© Deutsche Welle Türkçe
Marinela Liptcheva-Weiss/ Çeviren: Başak Sezen
Bulgaristan'da okuyan Türkiyeli öğrenciler Eğitim bakanıyla görüştü
Çetin Kazak: DPS' cumhurbaşkanı adayı çıkarabilir
Hak ve Özgürlükler Hareketi Partisi (DPS), parlamento grubu sekreteri milletvekili Çetin Kazak, cumhurbaşkanı seçimlerinin birinci turunda partisinin kendi adayını gösterebileceğini belirtti. DPS için en önemlisinin seçimlerin adil ve demokratik yapılması olduğunu kaydeden Çetin, seçim tarihi olarak öne çıkan 23 Ekim'de uzlaşma sağlanacağına inandıklarını vurguladı.
Bulgaristan Haber
Anayasa Mahkemesi, 12 ay ikamet zorunluluğunu kabul etmedi
Anayasa Mahkemesi bugün açıkladığı kararında, Seçim Yasası'na yerel seçimlerde oy kullanabilmek için ülkede 12 ay ikamet koşulunu onaylamadı. Muhalefet milletvekillerinin itirazı sonucu Anayasa Mahkemesi'ne götürülen ikamet şartı, mahkeme tarafından yasal bulunmadı. Oy kullanabilmek için seçim tarihinden önce 12 ay süreyle Bulgaristan'da ikamet etmiş olma şartı özellikle Türkiye'de yaşayan Bulgaristan vatandaşı göçmenlerin oylarını etkiliyor. Böylece 10 aydan 12 aya çıkarılmak istenilen ikamet şartı süresi Anayasa Mahkemesi'nden dönmüş oldu.
Anayasa Mahkemesi ayrıca sonbaharda yapılması beklenen yerel seçimlerde deneme amaçlı kısmi elekronik oylama getirilmesini de kabul etmedi.
Bulgaristan Haber
DPS, cumhurbaşkanlığı seçimi tarihi konusunda iktidarı destekleyecek
Cumhurbaşkanlığı seçimi yaklaşırken yapılacağı tarih konusunda siyasi partiler görüşmelere devam ediyor. Hak ve Özgürlükler Hareketi Partisi (DPS), iktidardaki GERB’ın teklifini kabul edebileceklerini açıkladı. DPS milletvekili Lütvi Mestan, GERB’ın teklif ettiği 23 Ekim tarihini büyük ihtimalle destekleyeceklerini belirtti. Tarihlerin seçim kazanmadığını kaydeden Mestan, seçim tarihi belirlenirken siyasi partilerin değil, seçmenin çıkarları gözönünde bulundurulması gerektiğini söyledi.
Mestan ayrıca, cumhurbaşkanının yerel seçimlerin yapılacağı tarihi belirlediğini, parlamentonun ise cumhurbaşkanlığı seçim tarihini tespit ettiğini hatırlattı.
Bulgaristan Haber
BAŞMÜFTÜ YARDIMCISI YAZDI - Kul sıkıştı, Hızır yetişti...
4 Mayıs 2011 Çarşamba |
Aslında bu krizin temelleri daha 6-7 yıl önce atılmış ve bu esnada zaman zaman Başmüftülüğe “aklını başına al” sinyalleri gönderilmişti. Başmüftülük yönetimi bu sinyallerin farkında olmasına rağmen üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmek için zorlu yolu seçerek gönderilen sinyallere pek kulak asmadı. İşte o zaman olanlar oldu… Bulgaristan Müslümanlarının 20 küsür yıldır baş belâsı olan adam 2010 yılının Mayıs ayında mahkeme kararıyla ortaya çıkıverdi, hem de yarısından çoğu bu dünyadan göç eden şura üyeleriyle...
Birlikten kuvvet doğarmış…
Bir-iki ay içerisinde “hazret”in makamına oturup müftü ve imamların “zât-ı şâhânelerinin” elini öpmek için sıraya dizileceğini zannediyorlardı. Ancak yanılmışlardı… Ne yıllar 1990’ların ortalarıydı, ne müftüler zannettiği müftüler, ne de imamlar eski imamlardı, hatta medet umduğu yaşlı imamlarımız bile yılların şamarlarıyla çelikleşmiş ve şeytanın hilelerini öğrenmişlerdi…
Mahkeme kararının çıkmasından birkaç gün sonra imamlar Sofya’da toplanarak “bize birilerini dayatmayın” dediler. Tabiî, pek duyan olmadı, çünkü buna benzer protestolar sıkça yapılıyordu ülke içerisinde. Daha sonra silsile halinde bölgelerde protestolar başladı. Yine duyan olmadı… O zaman 5000 yakın Müslüman, müftü ve imamlarının öncülüğünde Sofya sokaklarını inleterek Bulgaristan Müslümanlarının sesini dünyaya duyurdu. Evet, Bulgar yöneticileri (Cumhurbaşkanı, hükümet, mahkeme, savcılık) bu sesi yine duymadılar, daha doğrusu duymazdan geldiler. Ama bu ses dünyanın dört bir yanında yankılandı.
Bütün bunlara rağmen baskılar, tutuklamalar, tehditler, hileler, zarf atmalar devam etti. Bunun sonucunda uzlaşma yoluna gitsek mi acaba diyenler; ya da samimî olup karşı tarafa geçip kaleyi içeriden fethedelim diyenler olmadı değil, ama her şeye rağmen, açıktan karşı tarafa geçen olmadı, inşaallah gizliden de olmamıştır. Olmamış olacak ki, zorbalık ve sahtekârlıklar başladı, müftülüklere baskınlara girişildi ve bunlar belirli mihraklarca tolere edildi. Bunun neticesinde bir müftülüğü ele geçirip Başmüftülüğü kapattılar. Tarihte ilk defa Başmüftülük kapandı, kurumun 100. Yıldönümü savcılık mührünün gölgesinde kutlandı…
Durumdan çıkmak için değişik diplomatik yollara başvurulmasına rağmen baskı günden güne artıyor, Müslümanlar ise beklenti içerisinde Başmüftülük yönetimine bakıyordu. Yönetim ise beklentiler doğrultusunda son bir hamle yaparak bütün belirsizlik ve kararsızlıklara rağmen, 12 Şubat 2011 tarihinde Olağanüstü Millî Müslümanlar Konferansı yapma kararı aldı. En kötü karar kararsızlıktan evlâdır/iyidir derler ya… Bu da biraz öyle oldu sanki. Ama bizim bildiğimiz bir ilke daha var: Bir konuda istişare edilir ve alınan karar doğrultusunda gerekenleri yapmaya azmedilerek Allah’a tevekkül edilirse, muvaffakiyet meydana gelir, gelmese bile bu sürece katılanlara karşılığı/sevabı verilir. Başmüftülük yönetiminin “kararsız kararlılığı” karşı tarafı sarsmaya başladı hemen… Bir de “kararlı kararlılık” olsaydı ne olurdu acaba?!
Olağanüstü şartlarda yeni konferans düzenlendi ve büyük bir ilgi gördü, çünkü devlet erkânı ve birçok diplomat doğrudan veya dolaylı olarak iştirak ederek kararları alkışladılar. İlk defa böyle bir konferansa İslâm Konferansı Teşkilâtı ve Balkan müftüleri katılıyordu. Ancak mahkeme, bağımsızlığını korumak için biraz derinlerde olduğundan Bulgaristan Müslümanlarının kararlarını duyamadı. “Daha derinlere sesimizi duyuramayız” düşüncesine kapılan Müslüman cemaatte Müslümanlık gereği birazcık ümit kaldıysa da bunalım başladı. Bu çaresizliğin sonucunda değişik delilikler de akla gelmedi değil… Hamdolsun pek bir delilik yapılmadı, çünkü Hızır yetişti. Allah, birisinin vicdanını mı dile getirdi, birisinin gözünü mü açtı, yoksa birisinin gözünü mü kapattı; aklını başına mı getirdi, yoksa aklını mı çeldi pek kestiremiyorum bu kadar saçmalıklardan sonra, ama… Sofya İstinaf Mahkemesi, Peygamber Efendimizin rahmet ve adalet kaynağı olarak kutlu doğumunun gerçekleştiği 20 Nisanda Bulgaristan Müslümanlarının bir araya gelerek aldığı kararları tescil etti. Sofya’da Kutlu Doğum Haftası programının gerçekleşmesine 1 saat kala da tescil edilen Başmüftülük yönetimi beş aydan beri kapalı olan Başmüftülük binasına girdi.
Bu son olaylar hiç beklemediğimiz bir anda gerçekleşti. Demek ki, Bulgaristan Müslümanlarının birlik ve beraberlikleri sayesinde kazandıkları kuvvet dile geldi. Zaten şairimizin de dediği gibi, bazılarının anladığı dil sadece: kuvvet ve satvet. Bunlar ise birlik, kararlılık ve en önemlisi inancın sonucunda ortaya çıkar.
Şimdi işin dedikodusu babında, nasıl oldu, kim yaptı, bir yıldır beklenen kararın çıkmasını tetikleyen etken neydi diye soruluyor, değişik yorumlar yapılıyor, yapıyoruz ve yapılacak da… Kararın çıkmasına uluslararası baskı sebep oldu, Boyko Borisov işi çözdü, Ahmed Doğan işini bilir, Tsvetanov ve Kasım Dal’ın oyunu var, Erdoğan selâm gönderdi, Warlick (Uorlik) işi halletti, seçimler yaklaştığı için işler düzeldi ve bilmem neler… Olabilir, belki bunların her birinin bir payı vardır veya sadece biridir ya da hiçbiri değildir. İşlerin derinliğine o kadar vâkıf değilim. Ama gördüğüm ve bildiğim bir şey var ve en önemli faktörün o olduğunu düşünüyorum:
Evet, ortada bir karar var ve bu kararın alınmasının en önemli faktörü Bulgaristan Müslümanlarının birlik halinde hareket edip azimli ve sabırlı olmalarıdır.
Yalnız şunu da bilmeliyiz ki, işler bir mahkeme kararıyla bitmiyor, daha yapacak ve istenecek çok şey var. Güzelim Bulgaristan’ımızın eşit vatandaşları olarak sahip olmamız gereken daha çok haklarımız var. “Ne verirsen kabulümdür” diyen dilenci olarak değil, bir hak sahibi olarak haklarımıza sahip çıkacağız. Ancak hiçbir zaman unutulmamalı ki, HAK VERİLMEZ, ALINIR! Vesselâm…
DPS heyeti Bursa'da çocukları sevindirdi
BAL-GÖÇ tarafından, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri kapsamında ilköğretim birinci ve ikinci kademe öğrencileri arasında ayrı iki kategoride düzenlenen “UNUTULMAYA YÜZ TUTAN GELENEKSEL SOKAK OYUNLARIMIZ” konulu resim yarışması sonuçlandı.
Yarışmaya gönderilen resimler Bursa Yıldırım Belediyesi Barış Manço Kültür Merkezi’nde sergileniyor. Yıldırım Belediyesi Barış Manço Kültür Merkezi’nde Ödül Töreni düzenlenerek, dereceye giren öğrencilere ödülleri ve öğrencilerin okul müdürleri ile öğretmenlerine teşekkür belgeleri verildi. Törene, Bursa’da Bulunan Hak ve Özgürlükler Hareketi Partisi (DPS) heyeti de katıldı.
Bulgaristan Haber
BAŞBAKAN YARDIMCISI BÜLENT ARINÇ’TAN KASIM DAL’A ‘GEL KOÇUM..’
3 Mayıs 2011 Salı |
açılışında Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, DPS lideri Ahmed Doğan muhalifi Kasım Dal'ı çok sıcak karşıladı ve "Gel koçum"diyerek kucakladı.
Sempatizanları ve dava arkadaşlarının daveti üzerine Bursa’ya gelen Kasım Dal ,yüzbinlerce Balkan göçmeninin yaşadığı Bursa'da iki günlük bir nezaket ziyaretinde bulundu.Burada birçok görüşmeye katılan Dal, gittiği her yerde alkışlarla karşılandı.
AK Parti Bursa millevekili adayı Hakan Çavuşoğlu'nun seçim bürosu açılışına da davet edilen konuk milletvekili Dal, burada Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç tarafından çok samimi bir şekilde karşılandı. Arınç, Dal’a ’gel,koçum’ diyerek sarıldı.. Basın mensupları bu karşılamayı çok anlamlı ve dikkat çekici buldu.
Bursa'dan ayrılmadan önce, Enver Hatipoğlu ve Şazi Çavuşoğlu, Dal’ın ziyareti nedeniyle öğle yemeği verdi. Yemekte, milletvekillleri, belediye başkanları, göçmen dernekleri başkanları ve göçmen camiasının saygın ve tanınmış isimleri bir araya geldi.
Mümin Topçu
Bursa
TRT, Kırcaali'de yıldız seçecek
TRT-1 tarafından yeni yıldızlar yaratmak amacıyla Türkiye’nin 25 ilinde planlanan Türk sanat müziği, Türk pop müziği, Türk halk müziği ya da arabesk şarkı performansı ile taklit ve komedi yeteneklerinin sergileneceği “Yıldızım Sensin” yarışmasının Kırcaali seçmeleri 18 Mayıs günü yapılacak.
TRT adına organizasyonu gerçekleştirecek Sinerji Film'den yapılan açıklamada, yarışmayla yurtiçi ve yurtdışında 25 şehirde yapılacak seçmelerle birlikte yeni yetenekler keşfedileceği belirtilerek şöyle denildi:
“TRT–1 ekranlarında yepyeni bir program yayınlanmaya başlıyor: Yıldızım Sensin. Şarkı söylemekte ve oyunculukta yeteneği olan herkese yıldız olma fırsatı veriyor. Yapımcılığını, ATV’de yayınlanan Erol Evgin ve Pınar Altuğ’un sunduğu Bir Şarkısın Sen programını yaratan Sinerji Prodüksiyon üstleniyor. Şarkı söylemeye ve oyunculuğa yetenekli olduğuna inanan herkesin yarışmacı olarak katılabileceği programın sonunda halkın belirleyeceği bir kişi Türkiye’nin yeni yıldızı olacak.
Yıldız adayları; Türk sanat müziği, Türk pop müziği, Türk halk müziği ya da arabesk şarkıları seslendirerek performanslarını gösterecekler. 13 bölüm yayınlanacak programda ayrıca taklit ve komedi yeteneklerini de sergileyebilecekler. Yarışmacılara, Metin Özülkü’nün yönettiği 40 kişilik muhteşem orkestra eşlik edecek. Sürpriz sanatçılar konuk olarak katılacak. Her bölümde halktan puan alacak yarışmacılardan finalde en yüksek puana sahip olan birinci olacak. Böylece Türkiye yeni yıldızına kavuşmuş olacak.
Bulgaristan Haber
Trafik kazasında Türk plakalı TIR sürücüsü öldü
2 Mayıs 2011 Pazartesi |
Bulgaristan’ın Svilengrad şehri yakınlarında trafik kazasında bir Türk vatandaşı hayatını kaybetti. Bulgaristan İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Svilengrad’a bağlı Dinevo Köyünde meydana gelen kazada iki Türk plakalı TIR aracı çarpıştı. Çarpışma sonucunda TIR şöförlerinden biri kaza anında hayatını kaybettiği, diperinin ise ağır yaralanarak tedavi altına alındığı belirtildi. Kazadan sonra Haskovo-Svilengrad otoyolu bir süre trafiğe kapatıldı. Bulgar polisi kazanın nedenini araştırıyor.
Bulgaristan Haber
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Bulgaristan'a geliyor
Bulgaristan'ın ardından Türkiye'ye geçecek olan Genel Sekreter, İstanbul'da 9-13 Mayıs tarihleri arasında düzenlenecek 4. BM En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansının açılışını yapacak. BM Sözcülüğü, Genel Sekreterin İstanbul'da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanısıra konferansa katılan kimi ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarıyla da görüşeceğini bildirdi.
Genel Sekreter Ban'ın İstanbul'da 2011 Küresel Kadın Liderlik Ödülünü alacağını da kaydeden Sözcülük, Genel Sekreterin New York'a dönmeden önce Cenevre'ye geçeceği ve orada da bazı toplantılara katılacağını bildirdi.
BALKAN ÜLKELERİ MEDYA FORUMU BAŞLADI
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, forum çerçevesinde düzenlenen ülke tanıtım şenliği ve fotoğraf sergisinin açılışında yaptığı konuşmada, bugün Bursa`da çok önemli konukların olduğunu ve çok güzel bir toplantı yapılacağını söyledi.
İki gün sürecek olan toplantının başlangıcında bulunduklarını ifade eden Arınç, şöyle konuştu:
`Bildiğiniz gibi Dışişleri Bakanlığımız, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğümüzün yani benim uhdemdeki bakanlığımızın müştereken hazırladıkları Balkan Ülkeleri Medya Forumunu bugün başlatıyoruz. Bu vesile ile hem gösteriler yapılacak toplantının başında hem de gördüğünüz standlarda sergiler açılacak ve bu sergileri hep beraber gezeceğiz. Toplantımızın başında gösterdiğiniz ilgiye, heyecana, coşkuya çok teşekkür ediyorum. 11 ülkeden çok değerli medya mensuplarımız var. Radyo-televizyon yayıncıları var. Türkiye`den katılan, her birini çok yakinen tanıdığınız değerli medya mensuplarıyla ortak toplantılar yapacağız. İki günlük toplantımıza ev sahipliği yapan değerli Bursa Valiliğimize başta Sayın Valimiz olmak üzere Büyükşehir Belediye Başkanlığımıza ilgili kurum ve kuruluşlara çok teşekkür ediyorum. Açılışımız hayırlı olsun.`
Forumun açılış kurdelesi Arınç, Karadağ Devlet Bakanı Rafet Husoviç, Sırbistan Devlet Bakanı Süleyman Uglyanin, Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Murat Karakaya ve Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı (SAM) Prof. Dr. Bülent Aras ve Bursa Valisi Şahabettin Harput tarafından kesildi.
Arınç ve beraberindekiler daha sonra kurulan standları gezerken mehter takımı ve halk oyunları ekibi gösteri sundu.
Forumun ilk günü olan bugün, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç`ın yanı sıra Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Murat Karakaya, SAM Başkanı Prof. Dr. Bülent Aras, Bursa Valisi Şahabettin Harput ve Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe`nin açılış konuşmalarının ardından `Balkanlarda Medyanın Genel Görünümü` konulu ilk oturum yapılacak.
Başbakan Başmüşaviri, Kamu Diplomasisi Koordinatörü Doç. Dr. İbrahim Kalın`ın açılış konuşmasını yapacağı oturumun `Demokratik Barış ve Medya` konulu ilk bölümünde, Türkiye adına Prof. Dr. Yasin Aktay, Sabah Gazetesi Köşe Yazarı Nur Batur, Yunanistan`dan Uluslararası Gazeteciler Federasyonu Üyesi ve gazeteci Nikos Megrelis, Bulgaristan`dan 24 Chasa gazetesi dış politika muhabiri Georgi Milkov, Romanya`dan da Nine O`Clock Genel Yayın Yönetmeni Gabriela Bogdan değerlendirmelerde bulunacak.
`Demokratikleşme Süreci, Çok Kültürlülük ve Medya` konulu ikinci bölümde ise Türkiye adına Anadolu Ajansı(AA) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Dr. Hilmi Bengi, Sinema Sanatçısı Erdal Özyağcılar, Hırvatistan`dan Novi List gazetesinden Luko Brailo, Sırbistan`dan Politika gazetesi dış politika yorumcusu Bosko Jaksic, Karadağ adına Pobjeda gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Srdjan Kusovac birer konuşma yapacak.
`Avrupa Birliği Üyeliği Çerçevesinde Medya` konulu ikinci oturumunun `AB Üyelik Süreci ve Medya` başlıklı ilk bölümünde Türkiye`den Vatan gazetesi köşe yazarı Cengiz Aktar, Trakya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Timur Kırgız, Makedonya`dan Üsküp Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Yasna Baçovska, Slovenya`nın Dnevnik gazetesinden Ervin Hladnik Milharcic, Karadağ`dan Vijesti gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mihailo Markoviç bilgiler aktaracak.
Oturumun ikinci bölümünde, Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi uzmanı Dr. Abdullah Özkan ve Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfından Dr. Fatma Sel Turhan`ın yanı sıra Arnavutluk`un Balkan Insight internet gazetesinden Altın Raxhimi, Kosova`dan Başbakanlık Halkla İlişkiler Koordinatörü İsmet Cakiqi, Bosna-Hersek`tan TV1 editörü ve spikeri Emina Delic, `AB Üyelik Süreci ve Medya` konusunda değerlendirme yapacak.
`Balkanlar`da Barış İçerisinde Bir Arada Yaşama, Ortak Değerler ve Medya` konulu son bölümde ise gazeteci yazar Süleyman Gündüz, Bursa Olay gazetesi köşe yazarı Ahmet Emin Yılmaz, Türkiye`ye yönelik konuşmasından sonra Hırvatistan`dan gazeteci Denis Kuljis, Bosna-Hersek`ten Oslobodenje gazetesi Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Daniel Omeragic ve Dnevni Avaz gazetesi Yazı İşleri Müdürü İndira Catic konuşacak.
Akşam, Çelik Palas Oteli`nde gala yemeği verilecek.
YARINKİ OTURUMLAR
Yarın gerçekleştirilecek `Bölgesel Güvenlik ve İstikrarın Tesisinde Medyanın Konumu` konulu birinci oturumun `Bölgesel Barış, İstikrar ve Medya` konulu ilk bölümünde, Türkiye`den Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner, Bulgaristan`dan TV7 Televizyonu program yapımcısı Emil Koshlukov, Yunanistan`dan Angelioforos gazetesini temsilen Bali Kiryaki, Romanya`dan da MEDIAFAX dış politika editörü Miruna Badea bilgiler sunacak.
Oturumun `Uluslararası Kurumlar, Bölgesel Barış Girişimleri ve Medya` konulu ikinci bölümünde ise Türkiye`den Dışişleri Bakanlığı SAM Başkanı Prof. Dr. Bülent Aras, TVNET Dış Haberler editörü Yasemin Akyol, Kosova`dan gazeteci Valjeta Kosumi, Sırbistan`dan VREME dergisi şef editörü Dragoljub Zarkovic değerlendirmelerde bulunacak.
`Geleceğin Kurgulanmasında Medyaya Düşen Sorumluluk: Balkan Ülkeleri Medya Platformu` konulu ikinci oturumda ise CNN Türk`ten Yavuz Oğhan, Arnavutluk`tan akademisyen Enika Abazi, Hırvatistan`dan televizyon muhabiri İndira Biscevic, Makedonya`dan da Üsküp Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Goce Naumovski konuşma yapacak.
Aynı günün akşamı düzenlenecek kapanışta sonuç bildirisi okunacak ve katılım sertifikası dağıtım töreni düzenlenecek.
4 Mayıs Çarşamba günü ise Balkan Ülkeleri Basın Hatıra Ormanı oluşturulacak. Konuk heyet, Bursa`nın tarihi ve turistik mekanlarını ziyaret edecek.
Bulgaristan'ın Schengen'e katılımı konusunda AP'ye rapor sunuluyor
Avrupa Parlamentosu Sivil Özgürlükler, Adalet ve İçişleri Komisyonu bugün , Bulgaristan ve Romanya’nın Schengen’e katılım hazırlılığına ilişkin Avrupa Milletvekili Carlus Coelho’nun raporunu oylamaya sunacak. Ön müzakelerde konuyla ilgili metin hazırlayan raportör Coelho, bazı açılardan iki ülkenin Schengen alanına artık üye olan ülkelerden daha hazırlıklı olduklarını belirtmişti. Daha sonra ise Avrupa liberaller ve demokratlar ittifakı grubundan üç milletvekili, Bulgaristan ve Romanya’nın Schengen katılımına süre belirlenmemesini ve Avrupa Birliği’nin yolsuzlukla mücadele alanında istemler koymasını talep ettiler. Aynı zamanda, iki ülkenin üyelik hazırlılığını takip eden AB Konseyi’ne bağlı bir çalışma grubu iki ülkenin Schengen’e katılım için teknik açıdan hazır olduklarını açıkladı.
BNR
BULGARİSTAN'DAKİ BAŞMÜFTÜLÜK KRİZİNİN ÇÖZÜLMESİNE DAİR BASIN AÇIKLAMASI
30 Nisan 2011 Cumartesi |
Değerli Basın Mensupları;
20 Nisan 2011 tarihinde Sofya İstinaf Mahkemesi’nin tesis ettiği karar doğrultusunda; 12 Şubat 2011 tarihinde Bulgaristan Müslümanlarının ‘seçilmiş’ Başmüftülüğü tarafından gerçekleştirilen Olağanüstü Kongre onaylanarak, ülkedeki Başmüftülük krizi sona ermiştir. Mahkemenin kararı kapsamında; Bulgaristan Müslümanlarının seçilmiş Başmüftüsü konumundaki Sayın Mustafa Hacı Aliş’i görevden alan Sofya Şehir Mahkemesi’nin kararı bozulmuş olup, İstinaf Mahkemesi’nce temyiz yolu kapalı olan bir karar verilmiştir.
Mahkeme kararının açıklanmasının ardından; uzun yıllardır süregelen ancak özellikle son 1 yıllık süre zarfında şiddetlenerek daha net bir biçimde kamuoyunun gündeminde yer bulan Bulgaristan Müslümanlarının Başmüftülük sorununa dair kesin bir statü tesis edilmiştir.
Her şeyden önce, Bulgaristan Müslümanları olarak bugün ulaşılan noktaya kolay gelinmediği aşikârdır. Seçilmiş Başmüftümüzü görevden alan 12 Mayıs 2010 tarihli Yüksek Mahkeme kararının ardından Bulgaristan Müslümanları tek bir vücut olarak hareket etmişler ve hak mücadelelerine başlamışlardır. Bu kapsamda; Bulgaristan’da çeşitli illerde kitlesel ölçekli protesto gösterileri yapılırken; bunun yanı sıra imza kampanyaların tertip edilmesi, ibadet yerlerimize yapılan baskınlara karşı savunmaların gerçekleştirilmesi, Başmüftülük Yönetimince konunun ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşların gündemine taşınması, Bulgaristan Müslümanlarının sorunlarına dair bilimsel ve akademik nitelikte toplantıların düzenlemesi gibi benzeri nitelikte bir dizi girişim gerçekleştirilmiştir. Böylece Başmüftülük kurumumuzun 100. kuruluş yılını kutladığımız bir dönemde, Bulgaristan Müslümanlarının hayatiyetine kasteden çirkin bir suikasta karşı, Azınlığımız direncini ve tepkisini ortaya koymuştur. Dolayısıyla, güncel anlamda ortaya çıkan tablo, Bulgaristan yargısının ülkedeki Müslümanlara bir jesti sonucu oluşmamış; bilakis Bulgaristan Müslümanlarının haklı ve onurlu mücadelelerinin neticesi vuku bulmuştur. Ancak yine de geç tecelli eden adaletin adalet olmadığını vurgulamak gerekir.
Bu noktada belirtmek gerekir ki, bundan sonraki süreçte Başmüftülük kurumunun kendi içsel işleyişine azınlık tarafından seçilen yöneticiler karar vermelidir. Zira Başmüftünün kimin olacağına son tahlilde Sofya’daki bir yargıç karar verecekse; Bulgaristan Müslümanlarınca yapılan Kongrelerin hiçbir anlamı kalmamaktadır. Dolayısıyla, Bulgaristan Müslümanlarının olağan ve olağanüstü nitelikteki Kongrelerinin sonuçlarını doğrudan karara bağlayan ve kuruma bu kapsamda önemli ölçüde hareket serbestiyeti sağlayan yasal düzenlemeler ivedilikle yapılmalı; hâlihazırda yürürlükte bulunan Din Yasası, son 1 yılda yaşadıklarımızı bir daha yaşatmayacak şekilde gerekli tedbirler alınarak yeniden düzenlenmelidir.
Yaşanan bütün bu olumsuz gelişmelere ve azınlık grubumuza karşı oynanan kirli oyunlara rağmen, demokratik hak ve isteklerini yine demokratik yollarla elde etme yolunda taviz vermeksizin hareket eden Başmüftülük Yönetimi’ni can-ı gönülden kutluyoruz. Bu kapsamda, Başmüftümüz Sayın Mustafa Hacı Aliş ve Yüksek İslam Şurası Başkanı Sayın Şabanali Ahmed başta olmak üzere, değerli Başmüftülük yöneticilerine yeni dönemde başarılar diliyoruz. Verilen mücadele Bulgaristan Türk ve Müslümanları tarihindeki haklı yerini almıştır.
Balkan Türkleri Göçmen ve Mülteci Dernekleri Federasyonu (B.G.F.) olarak, krizin en başından itibaren seçilmiş yöneticilerimizin yanında yer alarak tarafımızı belli ettik, sürece elimizden geldiğince katkı koymaya çalıştık. Bugün Bulgaristan Türk ve Müslümanları olarak ulaştığımız neticenin haklı sevincini ve gururunu yaşamaktayız. Yeni dönem Bulgaristan Türk ve Müslümanları açısından hayırlı ve uğurlu olsun.
Kamuoyuna ve Soydaşlarımıza saygıyla duyurulur.
Prof. Dr. Emin BALKAN
Balkan Türkleri Göçmen ve Mülteci Dernekleri Federasyonu
Genel Başkanı
BURSA– 30 Nisan 2011
Ataka Partisinden tehlikeli provokasyon
29 Nisan 2011 Cuma |
Camide bulunan yaklaşık 1 bin 500 Müslümanın Cuma namazlarını bozmak isteyen Ataka üyeleri, şikayet üzerine polis ekipleri tarafından cami cıvarından uzaklaştırıldı. Provokasyon olayından sonra basına bir açıklama gönderen Bulgaristan Başmüftülüğü, provokasyona Müslümanlar tarafından cevap verilmediğini belirtti.
Başmüftülüğün açıklamasında, Bulgar makamlarına çağrıda bulunularak, Ataka Partisinin yasadışı ve hoşgörüden uzak hareketleri konusunda gerekenin yapılması istendi. Açıklamada ayrıca, ülkedeki Müslümanlardan benzer provokasyonlara kapılıp cevap vermemeleri de istendi ancak ülkenin yasaları çerçevesinde dini görevlerini yerine getiren vatandaşların hakları ve onurunun çiğnenmesini kabul etmeyecekleri vurgulandı.
Başmüftülüğün basın merkezinden medya kuruluşkarına gönderilen yazılı açıklamada, Devlet Ulusal Güvenlik Ajansı (DANS) ve İçişleri Bakanlığının olayı değerlendirecekleri ümit edildiği belirtilerek, benzer hareketlerin ulusal güvenliği tehdit ettiği, gerginlik ve korku yarattığı kaydediliyor.
Cami önündeki çirkin provokasyon nedeniyle Ataka üyesi 3 kişinin tutuklandığı ve sorgulanmak üzere karakola götürüldüğü bildirildi.
Bulgaristan Haber
Kasim Dal, Kırcaali'de destekçileriyle görüştü
Hak ve Özgürlükler Hareketi Partisi lideri Ahmet Doğan'ı eleştirdiği ve partide değişim istediği için ihraç edilen Kasim Dal, ülke genelindeki toplantılarına devam edyor. Dal, bugün Kırcaali'de kendisini destekleyenlerle bir araya geldi. Dal, Kırcaali'deki yandaşlarıyla görüşmeye, Hak ve Özgürlük Hareketi parlamento grubundan ihraç edilen milletvekili Korman İsmailov'la birlikte geldi. Basına kapalı olarak yapılan görüşmede, ilerki günlerde atılacak adımlar görüşüldü. Kırcaali'deki görüşmede yeni bir parti kurulmayacağı bir daha vurgulandı ve parti içi değişim mücadelesinin yine parti içinde yapılacağı belirtildi. Dal, Kırcaali'deki toplantının ardından Momçilgrad (Mestanlı) ve Cebel İlçelerindeki yandaşlarıyla görüşecek.
Bulgaristan Haber
Türk romanlarını Bulgar okuyucularıyla buluşturuyor
27 Nisan 2011 Çarşamba |
- Sayın Panayotova, hangi Türk yazarlarının yapıtlarını çevirdiniz ve bunlar okuycularınız tarafından nasıl karşılandı?
-Şimdiye kadar altı Türk romanını tercüme ettim.Bunların arasında Solmaz Kamuran'ın üç eseri, Ahmet Altan ve Murathan Munga'nın birer romanı bulunmaktadır.Solmaz Kamuran'ın romanları bütün Avrupa'da bilinmektedirler, Latin Amerika'da ve bazı Arap ülkelerinde de yayımlanmışlardır. Bu yazarımız Bulgaristan kökenlidir ve ülkemize karşı en sıcak duygular beslemektedir.Bugüne kadar Sofya,Burgaz ve Plovdiv'te okuycularınla buluştu ve onlar trafından büyük ilgi gördü.Birçok Bulgar televizyonu ve radyosunda reportajlar vermiştir."Ester" ve "Dardenel'lerin rüzgarı"isimli romanları çoktan okuycusunla buluştular."Minta" isimli romanı ise mayıs ayında çıkacaktır.Çok mutluyum ki,artık bu yazarımızı Bulgaristan okuycusu iyi tanıyor ve çok seviyor.Murathan Mungan ise bugünkü Türk dramasının çağdaş isimlerinden birisidir,aynı zamanda sevilen bir yazar ve şairdir.Onun eserleri hemen hemen bütün Avrupa devletlerinde bulunabilirler."Kadınlardan şehirler"romanında her kadın kendini bulabilir."Kılıç yarası gibi"romanın yazarı ise Ahmet Altan'dır. Bu kitap bu ay Bulgaristan'da yayımlandı ve büyük beğeni ile karşılanmaktadır. Bu eserde Bulgaristan tarihinden de söz edilmektedir, aynı zamanda Doğu ile Bati sentezi de irdelenmektedir.
- Sizce daha fazla kitap tercüme edilememesinin ve yayımlanabilmemesinin ana unsurları nelerdir?
- Artık Bulgaristan'da eskiye nazaran daha az kitap okunmaktadır.Son yıllarda bizler refomlar peşinde koştururken,genç kuşaklar arasında bir okuycu kitlesi yaratamadık.Gençlerimiz kitap okumayı sevmiyor artık,bu üzüntü verici gerçeğin ilerideki meyveleri hiç de hoş olmayacaktır.Bugün Bulgaristan'da bir kitap 1000 tirajda basılıyorsa,aynı kitap Macaristan'da veya Yunanistan'da 10000 adet basılmaktadır.Sonra, Bulgaristan'da kitap basımında korkunç bir monopol vardır ve bu unsur bütün rekabet ortamını ortalıktan kaldırmaktadır.
Mümin Topçu,
İstanbul
Kozmopolit kökenleri işine büyük katkı sağlıyor
26 Nisan 2011 Salı |
Sofya?da tanışan annesi ve babası Türkiye hasretine dayanamayarak 89 yılında kızlarını da alarak Türkiye?ye göç etmesine rağmen köklerinden hiç kopmayan ailesi sayesinde iki kültüre de yakın olduğunu belirten oyuncu, ?Her ne kadar Türkiye?ye geldiğimde adaptasyon zorluğu çeksem de şu an her şey yolunda. Fars edebiyatından bir şiir okuduğumda ya da bir şarkı dinlediğimde kalbim hızla çarpıyor. İki kültüre de ait hissediyorum kendimi? diye konuştu.