
 İstanbul, gerçek bir megapolis, adeta uçsuz bucaksız bir insan ve beton  yığını.Burada barınan Bulgaristan Türklerinin sayısı adeta  bilinmiyor,belki de onlar buradaki en büyük hemşehri  topluluğudur.Geçenlerde Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet  Derneğinin(Bultürk) yeni merkez binasının açılışına katıldım.Gelen resmi  konukları,göçmen camiasının  temsilcilerini,çiçekçilik firmalarının   getirdiği sayısıs çelenkleri görünce göğüsüm adeta kabardı ve bir göçmen  olarak mutlu oldum.Gerçekleştirilen  bu sevimli törende güler yüzler ve  gözler,içtenlikle yapılan konuşmalar ve tebrikler herkesin sevincine  sevinç katmış oldu.Buradaki estirilen samimiyet  ve dostluk havası Türk  insanın birlikteliğini ve kenetlenmesinin bir göstergesi olarak  algılandı.Sonuçta bir derneğinin hizmet binası açılıyordu,fakat sanki  Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı Tayip Erdoğan ve Bakanı Faruk Çelik de  aramızdaydı,Amerika Birleşik Devleti,Bulgaristan Cumhuriyeti ve  Azerbeycan Cumhuriyeti elçilik ve konsolosluk yetkilileri,İstanbul  Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi,il siyasi parti yöneticileri,ilçe  belediye başbakanları ve onlarca başka misafir bu derneğin tarihi gününü  tebrik etmek,sevincini paylaşmak için gelmişlerdi.Bunu da belirteyim  ki,buna benzer başka törenler aynı  şatafatlıkla ve yoğunlukta  geçmez.Türkiye'de yaşayan Bulgristan Türklerinin Anavatan  topraklarında ulaştıkları  büyük yaşam,eğitim ve çalışma başarıları  Anadolu insanı tarafından adeta gıptayla izleniyor ve iyi bir örnek  olarak benimseniyor.Belki de bunun için bugün insanımız birçok  devlet,siyasi ve sivil kuruluşun gözdesi haline gelmiştir.
 Resmi konuklar grup halinde açılış kurdelesini kestikten sonra,kürsüden  birçok kişi konuştu,iki İstanbul vali yardımcısı,Bayrampaşa ve  Zeytinburnu  belediye başkanları,konsolosluk yetkilileri,siyasi parti  temsilcileri.Söz alanların çoğu yine bizim insanımızın büyük  fedakarlığından,
mücadelesinden,çalışkanlığından dem  vurdular.Bunların arasında  en heycanlı konuşmayı yeni seçilen Bultürk  Genel başkanı Rafet Ulutürk yaptı.Bu sıfatla kendisinin ilk  demeciydi,gözlerinden adeta mutluluk fışkırıyordu,çünkü derneğinin  bugüne kadar kendi malı bir modern binası olmamıştı ve büyük uğraşılar  sonucunda bugüne gelinmişti.Artık burasını zengin etkinliklerle dolu  bir kültür evine dönüştüreceklerini belirti.Kürsüde yan yana duran  Bulgaristan ve Türkiye bayraklarını işaret ederek hayalerindeki iki  devlet arasındaki iyi komşuluk ilişkilerinden söz etti.Bulgaristan'daki  yaşayan kardeşlerinin daima hür ve özgür olma temenilerinde bulundu ve  dernek olarak bu  hususta gereken mücadeleyi esirgemiyecklerini  belirtti.Bunu da hatırlatmakta yarar vardır ki,Türkiye'deki göçmen  dernekleri ve federasyonları arasında bir tek Bultürk Ahmed Doğan'a  ve totaliter sistem bağlantılı yakın çevresine karşı  Bulgaristan'da çoğalan muhalefet güçlerin yanında yer almaktadır.
 Mümin Topçu,
 İstanbul
 
 
2 yorum:
merhaba ya arkadaşlar şu ataka mıdır nedir ne deyildir anlamadım gitti skat tvsine msj yazmaya çalıştım gönderemedim yayınladıgı saçmalıkları okudum ve gözlerime inanamadım nasıl bu kadar cahilce adeta bulgarların ta kendisine zarar verebiliyorlar brakmışlar bütün işlerini varsa yoksa TÜRKİYEYE hakaret didişme neymiş diyarbakıra kürdstn başkenti diye bir takım (terbiyem musade etmiyor)ayol adama demezler mi o zaman da şumen ya da varna ya da burgaz ya da kırcaali türklerin başkenti mi onlar bunu mu istiyor
Çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı denetçileri firmalara denetime gidiyorlar. İşçilere "biz sizin hakkınızı koruyoruz " diyerek işçi işveren çatışması yaratarak ekonomi düşmanlığı yapıyor.
Yorum Gönder